iSTANBUL

ciziyorum milliyet

leman 1resim yazı1resim yazı1resim yazı1resim yazı

21 Nisan 2008 Pazartesi

İstanbul’un saklı ruhu alternatif müzelerde gizli

İstanbul’un saklı ruhu alternatif müzelerde gizli

Dünyanın en zengin müze şehirlerinden İstanbul’un bağımsız alternatif müzeleri, sergilenen ilginç objeler ve barındırdıkları hikayelerle ziyaretçilerine keyifli saatler sunuyor.

Scoop Image
ALTERNATİF MÜZELER Kültür mirası barındıran şehirlerin sertifikalarıdır müzeler. Ziyaretçilerine anlatacağı ne kadar bol olursa bir şehrin, onları o kadar göstermek ister. Kimi şehirlerin müzeleri kapalı kapılar ardında değil, sokak adımlarının altında ya da bir bakış uzaktadır. Giriş biletinin ederi yol parasıdır. Kimileri görkemli yapıların ardında sadece kendisinin değil dünyanın değerlerine de sahip çıkar, onları güzelleyerek sunar. Bilet için kuyruklarda beklenir. Bazı şehirlerde binbir ucubeliğin müzesini yapmak maharettir; bilet için önünüz kesilir. Her nasıl olursa olsun müzeler şehrin ruhunu, zenginliğini yansıtır.
Dünyanın en önemli arkeolojik eserlerinin bulunduğu müzeler arasında yer alan Arkeoloji Müzesi gibi değerleriyle İstanbul, müze bakımından dünyanın önde gelen şehirlerinden biri. Şehrin pek çok yanına dağılmış 30’u aşkın müze bulunuyor. Müzeler bakımından hissedilebilecek tek eksiklik çağdaş ve çok kapsamlı sanat müzeleri olsa da İstanbul Modern ve Sabancı Müzesi gibi girişimlerle şehrin sanat birikimi gün geçtikçe destekleniyor. Bununla beraber tarih ve sanat müzelerinin toplumun her kesimince ilgi çekici bulunmasını beklemek, gerçekçi değil. Bu durumda, müze anlayışını çeşitlendirmenin yolu kalıpların dışına çıkan, alternatif müzelerden geçiyor.
Alternatif müzeler, çoğunlukla özel girişimciler tarafından, belirli konulara odaklanmış biçimde yapılanıyor. Bu tip müzelerin çoğu, özel koleksiyoncuların yıllar içinde oluşturdukları birikimlerle besleniyor. Özel koleksiyonların halka açık biçimde sunumu sırasında çekicilik yaratan önemli faktörlerden biri, sergilenme biçimi. Kendi halinde spot ışığın altında tek başına duran bir koleksiyon objesinin temsil ettiği değerleri veya espriyi tüm gücüyle yansıtması beklenemez. Ancak bir obje, kendisine benzer diğer koleksiyon parçalarıyla ilişkili biçimde, barındırdığı temaya uygun bir dekorasyonla sunulduğunda çok daha güçlü hale geliyor.
İstanbul’un alternatif müzeleri alışılmışın dışında bir gün geçirmek isteyenler için keyifli dakikalardan ibaret. Makul fiyatları ve merkezi konumlarıyla çoğu haftanın 6 günü açık olan müzeler arasında ilginizi çeken bir tanesini mutlaka ziyaret edin, okul çağında bir ufaklığı da yanınızda götürmeyi ihmal etmeyin, pişman olmayacaksınız…
*

Rahmi M. Koç
Müzesi

π İstanbul’un ilk özel müzelerinden biri olan Rahmi M. Koç Müzesi endüstri, ulaşım ve iletişim alanlarında binlerce koleksiyon parçasına ev sahipliği yapan, konusundaki en kapsamlı müzelerden biri. Müzenin kurucusu Rahmi M. Koç’un mekanik ve endüstriyel objelere merakı, babası Vehbi Koç’un Almanya’dan getirip kendisine hediye ettiği bir elektrikli trenle çocuk yaşta başlamış. Daha sonra yıllar boyu topladığı objeleri artık koyacak yer bulamaz hale gelmiş ve uzun süredir düşündüğü müze projesini hayata geçirmeye karar vermiş. 1994 yılında kurulan müze için Osmanlı döneminde donanmaya döküm parçaları ve çapa üreten Lengerhane binası restore edilmiş. Avrupa Konseyi ‘Yılın Müzesi Özel Ödülü’ ve ‘Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü’ne sahip olan müze, Karayolu Ulaşımı, Demiryolu Ulaşımı, Denizcilik, Havacılık, Mühendislik, İletişim, Bilimsel Aletler, Dene-Öğren, Modeller&Oyuncaklar’dan oluşan 9 ana bölüme ayrılıyor. Hareketli nesnelerin de yer aldığı müzede Thomas Edison tarafından yapılmış patentli bir telgraftan, eskiden donanmaya hizmet veren bir denizaltıya kadar endüstri tarihine tanıklık etmiş pek çok makine ve cihaz bulunuyor.

Karikatür & Mizah
Müzesi

π Türkiye’de karikatürün kökeni 1870’lere dayanıyor. Karikatür Müzesi ise 1975 yılında Karikatürcüler Derneği’nin girişimi ile İstanbul Belediyesi tarafından Tepebaşı’nda açılmış. 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle de kapatılmış. Çizerlerin yıllar süren çabaları sonucunda 1989 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Karikatür ve Mizah müzesi adıyla yeniden şimdiki yerinde faaliyete geçmiş. Üç ana bölüme ayrılan müze, seneye 20’nci yılına girecek. Bütün etkinlikler Karikatürcüler Derneği tarafından düzenleniyor. Karikatür bölümünde Türk karikatürü başlangıcından bugüne sergileniyor. Kütüphane bölümünde yerli ve yabancı mizah kitapları, ciltler halinde süreli yayınlar ve mizah dergileri yer alıyor. Kütüphanenin birikimi Osmanlı dönemine uzanıyor. Ödünç almaya izin verilmiyor ancak fotokopi çektirmek mümkün. Galeri bölümünde ise devamlı olarak birbirinden farklı sergiler düzenleniyor (ziyaretimiz sırasında Altan Erbulak, Oğuz Aral ve Cemal Nadir sergisi vardı). Ayrıca sanatçıların kendi atölyeleri gibi kullanabilecekleri, uzman yönetiminde faaliyet veren bir özgün baskı atölyesi yer alıyor.

Büyük Saray
Mozaikleri Müzesi

π Mozaik Müzesi, sayfalarımızda yer alan klasik anlamda tarihi içerikli tek müze. Bu inisiyatife sahip olmasının sebebi ise benzerlerinden belirgin bir özelliğiyle ayrılıyor olması. Mozaik Müzesi’nin tabanında yer alan eserlerin tamamı, yapıldıkları günden bu yana -kısa bir taşınma dışında- aynı yerde sergileniyor. Yani müze, mozaik eserlerinin toplanmasıyla değil, eserlerin etrafına inşa edilerek oluşturulmuş. Bizans dönemine ait Büyük Saray için imparatorluğun en yetenekli sanatçılarının bir araya getirilmesiyle hazırlandığı sanılan yer mozaiklerinin geçmişi M.S. 4 ila 6’ncı Yüzyıl’a uzanıyor. 150’ye yakın insan ve hayvan figürünün bulunduğu mozaikler toplam 1872 metrekare ölçeğinde bir alana yayılıyor. Son derece detaylı hazırlanmış olan mozaiklerde günlük yaşamı anlatan doğa, insan ve hayvan figürlerinin yanı sıra mitolojide ve masallarda rastlanan hayali figürler de yer alıyor. Müze, 1953 yılında Arkeoloji Müzesi’ne bağlı olarak açılmış ve 1979 yılında Ayasofya Müzesi’ne bağlanmış. Bugünkü modern haline 1982 yılında başlayan, Avusturya Bilimler Akademisi ile yapılan ortak bir çalışma sonucunda kavuşmuş ve çalışmalar 1997’de sona ermiş. Yurdun başka yerlerinden toplanan mozaiklere de yer verilen müzenin minimalist ve fonksiyonel iç mimarisi de görülmeye değer.


Oyuncak
Müzesi

π Daha önce bu sayfalarda ayrıntılı bir şekilde tanıtılan Türkiye’nin ilk ve tek oyuncak müzesi şair Sunay Akın tarafından kuruldu. Sunay Akın, çocuk yaşta Arkeoloji Müzesi’ne ailesi ile yaptığı bir ziyaret sırasında müzeden çok etkilenmiş ve ‘müzecilik’ en sevdiği oyunlardan biri haline gelmiş. Tabii bu oyunlar diğer çocuklar pek ilgi göstermediği için hep kısa sürmüş. İyi ki de öyle olmuş zira Akın’ın müzelere olan ilgisi hiç tükenmemiş. Yıllar önce Almanya’nın Nurnberg kentine yaptığı bir ziyarette ilk defa bir oyuncak müzesi ile karşılaşmış ve o günden sonra hep Türkiye’de böyle bir müze oluşturmanın hayalini kurmuş. Hayalini ise 23 Nisan 2005 tarihinde gerçekleştirmiş. Müzede internet üzerinden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden toplanan 4 binin üzerinde klasik oyuncak bulunuyor. 4 kata yayılan müzede kurşun askerlerden teneke arabalara, buharlı tren maketlerinden UFO’lara kadar hemen her tür oyuncağı bulmak mümkün. Müzenin yeni güzeli ise dünyada tek olan 1954 yapımlı Mona Lisa bebeği. Müzede illüzyon ve kukla gösterileri, fotoğrafçılık ve yaratıcılık seminerleri, fosil keşif ve oyuncak boyama atölyesi gibi etkinlikler de düzenleniyor.


SAV Klasik
Otomobil Müzesi

π Çengelköy ve Ümraniye arasında yer alan SAV Klasik Otomobil Müzesi, birbirinden görkemli 130’a yakın klasik otomobile ev sahipliği yapıyor. 4 katlı müze, koleksiyoncu Cengiz Artam’ın özel girişimi ile 1998 yılında kurulmuş. Zemin katta 1950’li yıllara ait otomobiller yer alırken, ikinci katta 1960’ların otomobilleri bulunuyor. Üçüncü katta klasik otomobiller, en üst katta ise maket arabalar yer alıyor. Aralarında dünyada tek üretilmiş bir Fiat’ın yer aldığı klasikler kadar 10 küsur Ferrari’nin yer aldığı modeller arasında gezinmek de oldukça keyifli. Müzenin tek dezavantajı bütün araçların dip dibe yerleştirilmiş olması. Bu nedenle kimi araçlara sadece önden bakmak zorunda kalıyorsunuz. Bu durum, dinamikliği temsil eden bir mekâna gereğinden fazla durağanlık getirmiş durumda. Araçlara dokunmak ise normal olarak mümkün değil. Yine de otomotiv endüstrisinin bu nadide ve özenle seçilmiş örneklerinin parıltısı karşısında etkilenmeden edemiyorsunuz…

Basın
Müzesi

π Çemberlitaş’ta bulunan Basın Müzesi’nin yer aldığı bina, Maarif Nazırı Saffet Paşa tarafından 1865 yılında inşa edilmiş. Yurdun ilk sergilerinden biri olan Ulusal Resim Sergisi de 1875 yılında yine bu binada düzenlenmiş. Bina, tarihi ve bugünkü durumu ile gelmiş geçmiş en ilginç ironilerden birini de barındırıyor. Neo-klasik tarzda inşa edilmiş olan yapı, II. Abdülhamit döneminde ‘sansür binası’ olarak kullanılıyormuş. 1983’te restorasyonuna karar verilen, ‘84-88 yılları arasında restore edilen ve 1989 yılında hizmete açılan Basın Müzesi 4 katlı bir yapı.
Müzenin benzerlerinden farkı, hem baskı teknolojisini hem de basın yayın örneklerini içeriyor olması. Taşbaskı örnekleri, düz baskı makinesi, prova tezgahları, giyotin, eski daktilolar, teleksler ve telefotolar, günümüzün modern matbaaları öncesi bilginin okurlara nasıl ulaştığını ziyaretçilerine aktarıyor. Geçmişten bugüne basın yayın örneklerinin yer aldığı bir kütüphane de ziyaretçilerin kullanımına açık. Müze aynı zamanda kültür sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapıyor.

Osmanlı Bankası
Müzesi

π Ülkenin ilk finans kurumu olan Osmanlı Bankası’nın 1853-1914 yılları arasındaki süreci üzerine kurgulanan Osmanlı Bankası Müzesi, sergilenen obje ve belgelerle geç Osmanlı dönemi ve cumhuriyetin ilk yıllarına dair çok bilinmeyen bir yenilenme sürecinin tarihini ziyaretçilerine sunuyor. Osmanlı Bankası’nın Bankalar Caddesi’ndeki merkez binasında yer alan ve Garanti Bankası çatısı altında faaliyet veren Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi’ne bağlı müzede 80 yıllık dönemde yaşanan önemli değişiklikler anlatılırken, şube binaları, çalışanların profilleri, müşteriler ve faaliyet alanları gibi konular resimleri ve belgeleriyle sunuluyor.
Müzenin en ilginç bölümleri, ziyarete açık olan ve çeşitli belgelerin sergilendiği 4 adet kasa dairesi. Müzede var olan birikimin yanı sıra farklı konularda içeriğe sahip ilgi çekici sergilere de yer veriliyor.
UMUT EROĞLU

“Mozaik Müzesi, eserlerin toplanmasıyla değil, eserlerin etrafına inşa edilerek oluşturulmuş.”
BİLGİ/
MÜZE
‘Müze’ kelimesi Yunan mitolojisinde sanat tanrıları olarak bilinen Muse’ların tapınaklarına verilen ‘mouseion’ kelimesinden gelir.


amozon magazası